Etiket arşivi: iş yaşamında engelliler

Engelliler Ve Mobbing

Geçtiğimiz sene bir araştırma yapılmıştı. Araştırmanın sonucuna göre engellilerin %65’i tanımadıkları insanların alaycı sözlerine ve davranışlarına, %42,7’lik kesim ise kamu görevlilerin kötü davranışlarına maruz kaldıkları açıklandı.

İnsanlar bunu duyunca tabii ki doğal ve banal olarak “ah..vah..yazık..günah” gibi tepkiler göstermekten öteye gitmediler. Bunu en iyi ben bilirim çünkü ben İŞİTME ENGELLİ bir insanım. Kimlerden ne gibi laflar işittiğimi ne gibi davranışlara maruz kaldığımı iyi bilirim.

5 senedir iş hayatının içindeyim. İlk 3 sene bana çok iyi ve saygılı davranan büyük bir şirketle çalıştım. Birkaç kendini bilmez dengesiz dışında hiç bir kötü muamele görmedim. Benim ilk deneyimim ve engelli olarak iş hayatında ayakları sağlam basma görevimdi. Bunun altından kalkabildim.

Çalıştığım son şirketten ise raporladığım amir dahil, çalıştığım takımdan tutun İK’ya kadar hepsinden önyargılı davranışlar gördüm. Hayatımda ilk defa “mobbing”in gerçeğiyle yüzleştim. Başta hani olur ya işe başladığınız zaman çalıştığın takımı, ortamı, şirketin işleyişini anlama aşamasındasındır. Daha ilk günden başlayan yanlış anlaşılmalar karşısında yılmadım, sabrettim. Bu insanların dediklerine göre “ilk defa benim gibi biriyle-engelli-çalıştıkları için nasıl davranacaklarını bilememelerinden” kaynaklıydı. Gel zaman git zaman sözlerinin sadece “boş laf” tan ibaret olduğunu davranışlarıyla gösterdiler. Ben her ne kadar işe zamanında gelip işimi yapıp, daha fazlasını öğrenip, takıma yardımcı olup, mesai vaktinde zamanında çıksam da bu yaptıklarım onlara yanlış geldiğini hakaretlerle, bağırış çağırışlarla, korkutma yöntemleriyle, cezalandırmalarla gösterdiler.

Sonuç bu beni yıldıracağına ilk işim bana karşı önyargılı davranan İK’ya şikayet etmek değil Çalışma ve Sosyal Güvenliğe şikayet etmek olmuştur. Şikayetimde bana yazılmış olan chat yazışmalarını, maillerini, yapılan davranışlarının günlüğünü tuttuğumu belirttim. 1 sayfalık şikayet mektubum etkili bir sonuç alarak şirket ile anlaşmalı olarak tüm bağlarımı kopardım.

Engelsiz insanların yaşadıkları mobbing sorunlarının aynısının 2 katını yaşayan engelliler yanlış yönlendirilme ve bilinçlendirilmeme sonucu nasıl bir yol izleyeceğini bilmiyorlar. Gerek ebeveynlerinin ve çevrenin yardımcı olamamalarından dolayı uğradıkları haksızlıklar karşısında ya hayata küsüyorlar ya da psikolojik travmalar yaşıyorlar.

Türkiye’de bu konuda ne yazık ki bilinçlendirme ve öğretiler verecek kurum ya da kişiler yok. Engellilerle ilgili kurumların tek yaptığı iş yerlerinde engelli istihdamı sağlamak ve engelli indirimleri sağlamak v.s. olmamalı.. Engellilerin sosyal sorumlukların arttırılmasına, işyerinde ayakları sağlam basmaları sağlamasına gibi projeler ve ücretsiz toplantılar arttırılmalı..

Bir diğer yanlış ise engellilerlerin sadece engellilerin bulunduğu ortam ile değil engelsiz insanların bulunduğu ortama da uyum sağlayabilmeli.. Engelsiz toplumun da engelli toplumunu kabul etmeyi öğrenirlerse bunun dengede olabileceğinin en güzel örneği olacaktır.

Sağırkedi
http://sagirkedi.blogspot.com

Engelle-n-mek‏

isAkşam iş çıkışı muhasebe müdürünün arabasında eve doğru yol alınır. Bir tane daha çalışan vardır aracın içinde. Az sonra abisinin arabasını görür kız. Yanyana dururlar ama abisi görmez kızın farkeden bakışlarını. Adamlar farkederler abisi yerine. “Birini mi gördün?” sorusunu “Abimi” diye cevaplar kız. Ardından abisinin aracı bizden daha ileride durur. Konuşma başlar…

Muh. Müdürü : aa özürlü (!) plakası, abiniz özürlü mü?

kız : Evet abim bedensel engelli, (ama bu engel kime göre ve neye göre bir anlasam???)

diğer çalışan : yaaa nesi var (!!!)

kız : (üzerinize afiyet azıcık sinir ve kemikleri kopmuşta) Doğum sırasında olmuş.

Muh. Müdürü : Neresi özürlü peki?

Kız: (Otomotiğe alınmış gibi cevap verilir) Doğum sırasında elleri önce çıkmış. Ebe de dikkatsizce çok çekince her iki kolunda da sinir kopması ve kemik kırılması olmuş, sol kolunu iyileştirebilmişler ama sağ kolu çok fazla zarar görmüş. Şu an sağ kolunu kullanamıyor…

Diğer çalışan : Yaaa tüh tüh… ee araba kullanıyor. (Arabaya arkadan bakmaya çalışarak abimi arama)

Kız : evet araç otomotik vites özel dizaynlı. Zaten sağ kolunu kullanamıyor sadece.

Muh. Müdürü : hııııı (üzüntülü bakışlarla) evli mi?

Kız : evet çocuğu bile var. (garip olan ne???)

Diğer çalışan : İyi bari. kaç yaşında abiniz?

Kız : ( :S ) 40

Diğer çalışan : Ebenin hatası mıymış peki?

Kız : (herkes suçlu arama psikolojisinde sanırım) Öyle görünüyor ama belki o an oda anneyi kurtarmak için tek yolun bu olacağını düşündü. Bilemiyoruz.

Muh. müdürü : hımmmm. Cık cık cık. Yazık olmuş

Diğer çalışan : …… Bey işte olacağı varsa oluyor, Allah öyle istemiş.

Kız : ( :S )

Muh. müdürü: ne iş yapıyor abiniz?

diye diye konuşma uzuyor. 20 dakika kadar kendi kendilerine engellileri, mesleklerini, evlenmelerine dek bir çok konuya getirilerini – görütülerini konuşuyorlar.

Biz abimi fiziksel olarak kendimizden farklı görmedik. Emin olun birisi bize hatırlatmasa bizim çoğu zaman aklımıza bile gelmiyor. Bakış açılarımız başkaları gibi olamadı. Gerçekten araba sürmekten, yüzmeye dek her şeyi yapabilen bir insan o. İş ortamında 35 yaşında küpe takabilecek kadar özgür ve ailedeki herkezden daha güzel yaşayan bir insan. Sürekli gülümseyen, en iyi esprileri bulup seni de güldüren bir insan. Kızı doğduğunda çevremizdeki çoğu insan yengeme acıyan gözlerle baktılar, görüyorduk… Ama abim onda bile yanılmadı bizleri, enfes bir baba oldu. Şuan yiğenim 14 yaşında aynı bana benzeyen bir genç kız oldu. Babası ile gurur duyan.

Abim çoğu zaman insana acaba kim daha engelli diye düşündürtecek kadar fikirleri geniş birisi üstelik. Hukuk dalında dersler verir. Açtığı blog sayfasıyla da bu bilgilerini paylaşıyor şu anda ve oldukça geniş bir okur grubu var. Yine ücretsiz mahallelerde gezip bilgi veriyorlar 15 kişilk bir grupla. Demem o ki biz burada otururken o insanlar oturmuyorlar. Hayatı dolu dolu yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyorlar. Değer biliyorlar…

Ayrıca kör bir aile dostumuz var. Kendisi avukat, hani dışarıdan baksanız biraz Müslüm Gürsesi andırır tipi. Hani çok dış görünüşe önem veren bir milletiz ya…! Ama bir karısı var, hem güzel, hem sevecen, gözü gibi bakıyor adama. Çok tatlı kızları var birde. Yiğenimin babasına bakışlarını görüyorum onda. Tabiki herkesin kusurları var dünyada ölüm değil bu, Lütfen kendi özürlerinizi, engellerinizi başkalarına mal etmeyin. O kör adam dolmuşa bile binip ineceği durağı biliyor ya hayretle bakarsınız.

Yine de insan kendisi ile ne kadar barışık olursa o kadar mutlu olur düşüncesimdeyim. Onların bakış açısından ziyade kendi bakış açılarımızı değiştirelim. Ama bizim toplumumuzda insanların yaftalayacakları bir konumda bulduğumuz için, ne yaparsak yapalım kafamızdaki engelleri kaldıramıyoruz.

Her müşterisi abime bu soruyu sorar kaza mı diye? Tokalaşırken herkes duraksıyor öbür elimizi mi uzatsak diyerek? Ama onun cevap verirken veya el uzatırken ki suratını görürseniz ne demek istediğimi anlarsınız. O kadar halinden memnun, gururlu bir havada söylüyor ki, bundan utanmıyor. Yaşamından, sağ kolunu kullanamamasından dolayı kimseyi suçlayıp, yaşamıyor. Demek istediğim biraz da biz onları dışlayarak bu hale getiriyoruz.

Yazan: Efsa