Etiket arşivi: Oktay Bora Yağız

İK’da Yeni Trend Bu Mu Olmalı?

İK’da yeni trend iş, tecrübe arayanlardan para talep etmek !

İngiltere’de Etsio isimli danışmanlık şirketi stajyerlerden staj yaptıkları gün başına para talep ediyor. Talep ettikleri rakamlarda öyle azımsanacak gibi değil. Bir iş günü staj yapmanın karşılığı 60-120 pound arası değişiyor. Durumu İngiliz iş piyasasında eleştiren çok ama uygulama halen devam ediyor.

Bunun farklı örneklerine ülkemizde de rastlıyoruz. Örneğin bir dönem Pegasus’un başvuru sahiplerinden özgeçmişlerini bırakabilmek için para istiyordu. Sonunda devlet otoritesi konuya müdahil oldu ve uygulamaya firma son verdi.

Geçen gün de karşıma Dragons’ Den’in yatırımcılarından Baydars Altuntaş’ın ‘Çırağım Ol’ duyurusu çıktı. Baybars Altuntaş kendisine çıraklık yapacak kişiden iş öğretmek karşılığı 10.000 USD + KDV istiyor. Çıraklık boyunca yapılacak yol masrafları da çırağa ait. Baybars Altuntaş acaba dalga mı geçiyor diye düşündüm, değil. Acaba bunu da ‘bir girişimcilik örneği’ olarak mı kurgulamış? Bilemiyorum. Kanımca kötü bir girişim.

İş, tecrübe arayan ağırlıklı genç insanlar üzerinden para kazanmak düşüncesi beni inanılmaz itiyor. Düşünüyorum, bana İK mesleğinin kapılarını açan, benimle bilgi ve tecrübesini bonkörce paylaşan ustam Oktay Bora Yağız veya ikinci bir üniversitedeymişimcesine çalıştığım eski Genel Müdürüm Dr. Samet Samedi benden 1o.ooo’ar bin doları KDV’si ile birlikte isteseydi ben şu an bu blogu yazıyor olamazdım.

Dilerim başkaları da gençlere iş öğretmek, tecrübe paylaşmak sürecini kazanç kapısı olarak algılamaz, kurgulamaz, farklı uygulamalar geliştirmeye kalkmaz. Dilerim Baybars Altuntaş’ın bu ‘girişimcilik’ örneği başarısız olur. Çırak konumuna yerleşebilecek gençler ustalarının ‘çırak olmak’ kavramının dejenere etmelerine izin vermez.

Ustanın ustalığının en önemli ölçütlerinden biri yetiştirmek için seçeceği yetenekli gencin kim olduğudur.  Seçim sonrası yetenekli olan gence bütün becerilerini, bilgisini, tecrübesini karşılık beklemeksizin öğretebilmektir çünkü usta-çırak ilişkisi. Yetenekli olduğu için ustası tarafından acılar içinde kıvrandırılarak yetiştirilen çırak ustasını vefası ile ölümsüz kılar. Çırak ustasına para ödediği anda usta-çırak ilişkisindeki ‘yücelik, kutsallık’ biter. Bunu ilk başta ilgili ‘usta’ profiline soyunanlara öğretmek gerek. Kredi kartı hesabı ile ne usta olunur, ne de çırak.

 

 

Düşün, Koş Ve Coş

İnsan Kaynakları kariyerime başladığım OBEY Yönetim Danışmanlık kurucusu ve Genel Müdürü Oktay Bora Yağız’dan beraber çalıştığımız süre boyunca kariyerime yön veren pek çok özlü cümle duydum. Aradan yıllar geçse de farklı zaman, durum ve kişiler karşısında yaşadığım bambaşka olaylarda bu özlü cümleler stratejilerime, tutumlarıma yön vermiştir.

Hayatınızda birileri size özlü cümleler sarfederek ile bazı mesajlar iletmeye çalışıyor ise şanslısınız. O mesajları almaya, anlamaya ve aynaya bakarak kendinize çeki düzen vermeye çalışın. Bilin ki, karşınızdaki kişi aslında sizi yaptığınız veya yapmaya hazır olduğunuz ‘hatadan‘ dolayı çok rahat azarlayabilecekken farklı bir method izlemektedir. O sizi düşündürmeyi seçmiştir çünkü insan olmanın temeli düşünebilmektir.

İşte size bu özlü sözlerden bir tanesi:

Düşün, koş ve coş.

Bilemiyorum şu üç kelimeden oluşan dev cümle size size ne düşündürdü? Ama ben son 14 yıldır bu cümle’cik’in her gün aklımdan en az bir kere geçtiğini söyleyebilirim.

Şanslıyım 😀

.

Açıklama: Bir işi, o iş hakkında ‘nasıl olur, neler yaşarım, olası sonuçları neler olabilir, ne gibi problemler çıkar karşıma?’ diye önce bol bol planlayın yani düşünün, sonra o işi yapın yani koşun ve en son o işin olası iyi sonucuna sevinin yani coşun.

Eğer bir işe düşünmeden başlarsanız yani ilk başta koşarsanız sonrasında bu iş neden olmadı diye bol bol düşünürsünüz. Veya bir işi daha hayata geçirmeden olmamış iş için coşarsanız, sonrasında o işi yapmak için içinizde ne istek kalır, ne de enerji.

Önce düşünün, sonra koşun ve en son coşun. Bu sırayı asla şaşmayın.